Apandis (apendiks) karnın sağ alt bölümünde kalın bağırsağın uzantısı olarak bulunur. Solucan şeklinde ve hareket kabiliyeti olan apandisin içinden herhangi bir besin geçmez. Uzunluğu çocuklarda biraz daha fazladır. Yaklaşık 9–10 cm uzunluğundadır fakat bundan daha az ya da daha fazla olabilir. Yerleştiği yer bazı kişilerde farklılık gösterebilir. (Situs inversus gibi) Bu durum apandis rahatsızlığı olanlarda tanı koymayı zorlaştırır.
Apandis; içi boş, kanal şeklinde dar bir yapıdır. Burada birçok mikroorganizma yaşar. Bu mikroorganizmalar, bağırsakta da yaşayan mikroplardır. Apandisin içi, dışkı ya da safra taşı gibi nedenlerle tıkandığında, kalın bağırsakla bağlantısı zayıflar.
Apandisin vücuttaki fonksiyonu henüz bilinmemektedir. Sadece lenf dokusu bakımdan zengin bir yapıdır. Yine de apandisin iltihaplanması sonucu yırtılıp karın bölgesinde yayılmasıyla, ciddi problemler ortaya çıkar. Tedavi edilmediğinde tehlikeli bir hastalık olan apandisit, karın zarının iltihaplanmasına yol açabilir.
Böylece mikroplar hastalık yapıcı özellik kazanırlar. Sonrasında burada iltihap oluşmaya başlar. Hem mikropların birikmesi, hem de iltihap oluşması apandiste basıncın artmasına yol açar ve çürüme başlar. En sonunda apandis patlar.
Aslında bu bağırsak çıkıntısı veya kesesinin fayda ve zararları hep tartışılmıştır. Ancak yapılan yeni bir araştırmada bu kesinin Parkinson hastalığıyla ilişkili olabileceği gösterilmiştir.
Bağırsaktaki bu esrarengiz organa Parkinson hastalığında yer alan beyne zarar veren bir proteinin tedarik edilmesini sağladığı gösterilmiştir. Hatta sağlıklı insanlarda bile bu kesenin bu proteini sağladığı gösterilmiştir. Çalışma, hayatın erken dönemlerinde bir apendektominin, bir kişinin Parkinson riskini azaltabileceği veya başlangıcını geciktirebileceğini bulmak için henüz en büyük çalışmadır.
Parkinson hastalığı olan bir kişinin beyninin içine baktığınızda α-sinüklein (αS) olarak bilinen bir proteinin yanlış katlanmış bir formunun kümelerini bulacaksınız. Proteinin normal işlevi tam olarak açık değildir, ancak bu proteinin yanlış katlanmış formu nöronlara zarar verebilir ve öldürebilir. Sonuç olarak Parkinson'un ayırt edici özelliği olan titreme ve vücut sertliği açığa çıkmaktadır.
Ancak Parkinson hastalarında mide bağırsak belirtileri (özellikle kabızlık) yaygındır ve diğer problemlerden on yıllar önce ortaya çıkabilir.
Bilim adamları, bir kişi mide ülseri gibi bazı nedenlerden dolayı vagotomi geçirdiyse Parkinson hastası olma ihtimalinin daha düşük olduğunu bulmuşlardır.
Bir insanın 65 yaşından sonra Parkinson hastalığı geliştirmesi olasılığı yaklaşık% 1'dir, ancak apendektomi (apandisi alınmış) İsveçliler için hastalık yaklaşık% 20 daha düşüktü.
Ekip koruyucu etkinin doğrulanması için, Parkinson hastalığı olan 800 kişiden oluşan uluslararası bir çalışmadan daha ayrıntılı hastalık kayıtlarını analiz etti. Tanıdan 20 yıl veya daha fazla bir apendektomi geçirenlerde Parkinson hastalığının başlangıcının ortalama 3,6 yıl geciktiğini bulmuşlardır.
Tüm belirsizlikler göz önüne alındığında, Labrie Parkinson'dan kaçınmak için herhangi bir kişinin apandektomi yapıtırmasını önermiyor. “Önleyici cerrahi çok uzak” diyor. Ancak, gelecekteki Parkinson tedavilerinin, alfa sinüklein (αS) proteinin vücutta nasıl kesilip işlendiğini ve dolayısıyla nasıl biriktiğini kontrol edebileceğini umuyor. Bu arada, araşatırma ekibi sağlıklı bir insanın apendisi ile Parkinson'lu bir kişinin apandisi arasındaki yerleşik farklılığın nasıl ve ne zaman farklılık göstereceğini açıklamak için başka farklılıklar arıyor.
Kaynak: Ekim 2018
Killinger, BA, Madaj, Z., Sikora, JW, Rey, N., Haas, AJ, Vepa, Y.,… Labrie, V. (2018). Vermiform ek, Parkinson hastalığının gelişme riskini etkilemektedir. Science Translational Medicine, 10 (465), eaar5280.
doi: 10.1126 / scitranslmed.aar 5280.